8 Ocak 2008 Salı

Ekren: Dışarı giden tekstil yatırımları istihdam kaybına yol açtı



Ekren: Dışarı giden tekstil yatırımları istihdam kaybına yol açtı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren, 2002-2007 döneminde Türkiye yerine yurt dışına yapılan 730 milyon dolarlık tekstil yatırımı dolayısıyla istihdam açısından bir kayıp yaşandığını belirtti.

Nazım Ekren, CHP Kırklareli Milletvekili Tansel Barış’ın Türkiye’ye yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımları ile Türk sermayesinin yurt dışındaki yatırımlarına ilişkin soru önergesini yanıtladı. Barış’ın, 2002’den bu yana 6.4 milyar dolarlık Türk sermayesinin yurt dışında yatırımı tercih ettiğini belirterek yönelttiği; “Dışarıya kaçan sermayenin ülkemizde kalıp da yatırıma dönüşmesi durumunda 65 bin kişiye iş imkanı sağlayacağı iddiaları doğru mudur” sorusuna Ekren, sermaye ve istihdam arasındaki ilişkinin “doğrusal” olmadığı yanıtını verdi. Sermaye ve istihdam arasında bir ilişki bulunduğunu, ancak bunun doğrusal ve her sektör için aynı derecede geçerli olmadığını ifade eden Ekren, anılan dönemde dışarı giden yatırımların büyük bölümünün Türkiye’de yapılması mümkün olmayan alanlara yönelik olduğunu anlattı. Ekren, “Yurt dışına çıkan toplam doğrudan yatırımın yüzde 31.4’ü (2 milyar dolar) madenlerin çıkarılması ve işlenmesi gibi coğrafi bölgenin önem kazandığı, Türkiye’de yapılmasının mümkün olmadığı alana yönelmiştir” dedi. Türk sermayesinin dışarıda yöneldiği ikinci önemli alanın da 1.6 milyar dolarla finansal aracılık olduğuna işaret eden Ekren, “Diğer bir ifade ile bu iki sektördeki toplam 3.6 milyar dolar tutarındaki yatırımın Türkiye’de yapılması halinde istihdama katkısı çok sınırlı olacaktı” dedi.

Tekstilde kayıp var

Ancak Ekren, yurt dışına yapılan tekstil yatırımlarının ise doğrudan Türkiye’nin istihdam artışından yoksun kalması olduğunun altını çizdi. Ekren, “2002-2007 yılları arasında üçüncü ağırlık sektör olan emek yoğun tekstil sektöründe yurt dışına yapılan 730 milyon dolar tutarındaki doğrudan yatırım için yurt içinde oluşturulacak istihdamda bir kayıp söz konusu olmuştur. Ancak bu noktada, yatırımcıların coğrafi yakınlık, kotadan faydalanmak ve ucuz işgücünden faydalanmak gibi endişelerini göz ardı etmemek gerekir” dedi.

Yabancı sermayede ‘rekor’ ifadesi doğru olabilir

Bakan Ekren, CHP’li Barış’ın yabancı sermayenin daha çok özelleştirmeler ve şirket evlilikleri için geldiğini hatırlatarak yönelttiği “yabancı sermaye rekor kırmış mıdır” sorusuna yanıt verirken, 2004-2006 döneminde Türkiye’ye gelen doğrudan yabancı yatırım tutarının, önceki tüm yıllardakinin iki katından fazla olduğuna işaret etti ve “Bu yönüyle rekor ifadesi doğru olabilir” dedi.

Ekren, 2006 yılında ödemeler dengesinde gösterilen birleşme-satın alma işlemlerinin 15.4 milyar dolar, bunun da 1.8 milyar dolarının özelleştirme yoluyla elde edilen gelir olduğunu anlattı. Özelleştirme yoluyla gelen yabancı sermayenin toplamdaki payının 2002’den sonraki dönemde yüzde 10’u geçmediğine işaret eden Ekren, 2005-2006 yıllarında yapılan özelleştirmeler kapsamında 3 milyar dolarlık gelirin Türk Telekom satışı, kalanının ise Başak Sigorta ve Başak Emekliliğin satışından elde edildiğini kaydetti.

En çok ihracatı yabancı sermayeliler yapıyor

Yabancı sermayeli şirketlerin ihracat ve istihdamdaki payına işaret eden Ekren, şu bilgileri verdi:

“Dikkat çeken bir diğer nokta ise 2004 ve 2005 yılından en yüksek, 2006 yılında ise en yüksek ikinci ihracatı yapan şirket yüzde 100 yabancı sermayelidir. TİM verilerine göre ilk 1000 ihracatçı firmanın toplam sağladığı yıllık ortalama istihdam 407.6 bindir. Bu ilk 1000 firmanın içinde doğrudan yabancı yatırım tanımına giren yabancı ortaklı 147 şirket 113 bin kişi istihdam etmektedir. İhracat ve istihdama yapılan katkının yanında teknoloji transferi, yaparak öğrenmeye katkı, yan sanayi vasıtasıyla istihdamı artırma gibi yönleriyle doğrudan yabancı yatırımların ekonomiye faydaları özetlenebilir.

Hiç yorum yok: