Türkiye'nin hazır giyim ve konfeksiyon ihracatının 2006 yılında yüzde 2,1'lik bir artışla, 13 milyar 987 milyon dolar seviyesine ulaştığı bildirildi.
İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İthalatçıları Birliği (İHKİB) tarafından hazırlanan 2006 yılı Hazır Giyim Sektör Performans Raporu açıklandı.
Rapora göre, hazır giyim ve konfeksiyon ihracatı geçen yıl yüzde 2,1'lik bir artışla, 13 milyar 987 milyon dolar seviyesine ulaştı. Bu rakamın yüzde 30'lar düzeyinde düşüş beklentisine ve yılın ilk dört ayındaki gerilemeye rağmen yakalandığı vurgulandı.
Raporda, sektörün ihracatının yüzde 76,3'ünün, diğer sektörlerin girmekte zorlandığı AB ülkelerine gerçekleştirildiği ve olumsuz koşullara karşın bu ülkelere yönelik ihracatın yüzde 3,3 oranında artırıldığı açıklandı.
Dünyanın moda devleri olan İtalya pazarında yüzde 14,5, İspanya pazarında da yüzde 35,9 oranında ihracat artışı sağlayan sektörün, AB'ye yeni üye olan 10 ülkede de yüzde 42,9'luk büyük bir yükselişi yakaladığı bildirildi.
AB üyesi Bulgaristan'a ihracat arttı
Bunun yanında, yeni üye olan Bulgaristan'a yüzde 148,6, Romanya'ya yönelik ihracatta ise yüzde 91,2'lik artış sağlandığı açıklandı.
Hazırgiyim ve konfeksiyon ihracatı yüzde 76,3'lük payla en çok AB ülkelerine yapıldı.
İspanya'ya yapılan ihracat 2005 yılında 552 milyon 916 bin dolar iken, bu rakam geçen yıl yüzde 35,9'luk artışla 751 milyon 316 bin dolar olarak gerçekleşti.
ABD'ye yapılan ihracat ise geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 20,3 gerileyerek 1 milyar 280 milyon 169 bin dolardan 1 milyar 20 milyon 238 bin dolara düştü.
“Modayı kaliteyle en hızlı uygulayabilen ülke olduk”
Sektörün her türlü olumsuz koşullara rağmen toparlanma ve değişim sürecine girdiğini belirten İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) ve Türkiye Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu (THKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, raporu değerlendirirken, en büyük sorunun aşırı değerlenen Türk Lirası ve kurlar üzerindeki reel faiz baskısı olduğunu dile getirdi.
Orakçıoğlu, “2006 yılında bütün olumsuzluklara rağmen hazırgiyim ve konfeksiyon sektörü güçlü bir direnç göstererek, yüzde 30 gerileme beklenen dönemde yüzde 2,1'lik artış sağladı ve 13 milyar 987 milyon dolara ulaştı” dedi.
Türkiye'nin fiyatla rekabet eden bir ülke olmaktan çıktığını ve hızlı moda üretmede en önde gelen ülkelerden biri haline geldiğini belirten Orakçıoğlu, şunları kaydetti:
“Modayı kaliteyle en hızlı uygulayabilen ülke olduk. Satılan malı rafa en hızlı koyabilen ülke konumundayız. Bu da çok önemli bir gelişme. Sektör artık, fasoncu değil, verdiği tasarım, kalite, üretim ve lojistik desteğiyle, alıcının çözüm ortağı ve partneri oldu. Türkiye, üretimi tasarım ruhuyla besleyerek bu farklılığını ortaya koyuyor.”
ABD pazarında gerileme
Süleyman Orakçıoğlu, 2006'da en büyük sıkıntının bir önceki yıla göre yüzde 20,3'lük gerilemenin ortaya çıktığı ABD pazarında yaşandığına işaret etti.
Bunun, sektörün kendi iradesi dışında gelişen olaylardan kaynaklandığını aktaran Orakçıoğlu, şu görüşleri dile getirdi:
“Bu nedenlerden biri, ABD'nin Mısır ve Ürdün'le yapmış olduğu serbest ticaret anlaşması. Bu ülkelerde yapılan üretim ABD'ye gümrüksüz olarak gönderiliyor ve ortalama yüzde 16,5 avantaj sağlanıyor. Zaten o ülkelerin üretim koşulları bizden çok daha fazla avantajlı. Maliyetlerin artmasıyla birlikte, doların değer kaybı, bu olumsuz tabloyu ortaya koyuyor. Stratejik ortak diyoruz ama, ABD'nin bu olumsuz tabloyu değiştirecek hiçbir ayrıcalığı tanımadığını görüyoruz.”
2007 hedefi psikolojik sınır olan 15 milyar doları aşmak
Orakçıoğlu, 2007'de psikolojik sınır olan 15 milyar doları aşmayı hedeflediklerini bildirerek, tasarımcısıyla, markalarıyla, kaliteli üretim alt yapısıyla ortaya konulan bir sinerji olduğunu kaydetti.
“Bu sinerjiyle, 2010'daki hedefimiz dünyada moda olgusunu belirleyen ülkelerden biri olmak. Bu hedefe doğru ciddi adımlarla yürüyoruz” diyen Orakçıoğlu, hedeflerimizi gerçekleştirme yolundaki en büyük rakiplerinin ülkede uygulanan para politikaları olduğunu ifade etti.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder