Bu projenin sadece ulusal değil, uluslararası alanda bir öncü, bir başarı hikayesi haline geldiğini belirten Tüzmen, bir moda akademisi kurma fikrinin Türk tekstil ve konfeksiyon endüstrisinin uzun yıllardan beri geleceğe yönelik yatırım vizyonunun bir parçası olduğunu söyledi.
Tüzmen, moda akademisinin Türkiye'de daha güçlü bir moda sisteminin altyapısını oluşturacağını dile getirerek, ileride dünya modasına yön verecek geleceğin Türk modacılarının eğitim için yurt dışına gitmek zorunda kalmayıp, dünyanın en iyi moda okulları ile imzalanan işbirliği anlaşmalarının da katkısıyla güçlendirilen İMA'da eğitimlerini tamamlayacaklarını belirtti.
GSMH'yi büyüten dış ticaret
Kürşad Tüzmen, bugün Türkiye'nin gayri safi milli hasılasının büyüklüğünün, dış ticaretin büyüklüğüyle adlandırılır olduğunu ifade ederek, "Gayri safi milli hasılayı büyüten, onun yarısından fazlasını oluşturan Türkiye'nin dış ticareti, onun içindeki dinamo da ihracat" diye konuştu.
2005 yılında büyük sıkıntılar yaşandığını, komşu ihracatçı ülkelerin, tekstil, konfeksiyon alanında yüzde 40'lara varan düşüşlerle karşılaştıklarını, pazar paylarının düştüğünü ve piyasadan çekilmeye başladıklarını hatırlatan Tüzmen, şunları kaydetti:
"Biz yolumuza devam ettik. Ama 2006'da bunun etkisini gördük. 2006 yılında tekstilde yüzde 8'lik bir artış kaydederek 8,1 milyar dolar, konfeksiyonda ise yüzde 2'lik artışla 11,6 milyar dolar olmak üzere toplam 19,7 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirilmiş ve bir önceki yıla göre toplamda yüzde 4 oranında artış göstermiştir."
Tüzmen, uygulamaya konulan kümelenme projeleriyle çalışmaların hızlandırıldığını belirterek, şöyle devam etti:
"Öyle bir noktaya geldi ki, 2006 yılında bu düşüşle karşılaşan tekstil ve konfeksiyon sektörü, 2007 yılında şu ana kadar 20 milyar doları aşmış bir ihracat noktasına ulaştı. Tekstilde yüzde 17, konfeksiyonda yaklaşık yüzde 16 oranında bir ihracat artışı var, şu anda bütün dünyada ciddi bir gerileme yaşanırken. Komşu ve çevre ülkelerde yaşanan gerilemeye rağmen pazar payını artırıyoruz. Moda, markayı artık Türkiye öğrendi, moda, marka yaratıyor.
Değer endekslerinde çok ciddi bir artış olduğunu bildiren Tüzmen, "Miktar endekslerinde artmadan, değer endekslerinde artış sağlamak, bence her babayiğidin harcı değil" diye konuştu.
Kürşad Tüzmen, Kasım 2007 ihracatının 1987'nin yıllık toplam ihracatına denk bir rakam olduğunu, 2007 yılında sadece tekstil ve konfeksiyon sektörü ihracatı olan 20-22 milyar dolarlık rakamın, 1995 yılında Türkiye'nin toplam ihracatından büyük bir rakam olduğunu kaydederek, "Yanı başımızdaki Yunanistan'ın geçen sene bütünüyle yaptığı ihracat toplamından daha fazla sadece bizde tekstil, konfeksiyon sektörünün ihracatı" dedi.
Satıcı: Düşe bir adım daha yakınız
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Oğuz Satıcı da, Türkiye'nin bir makas değiştirmesi gerektiğini, tekstil ve hazır giyim sektörünün de buna öncülük ettiğini söyledi.
Satıcı, modanın üretilmesinin yanında tüketilmesi gerektiğini dile getirerek, İMA'nın dünyadaki benzerlerinin yaptığı gibi işini yapacağını söyledi.
İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Süleyman Orakçıoğlu da ekonomik trend olarak kümelenmeye meyil verdiklerinde kendilerine inanmayanlar olduğunu ifade ederek, "Bugünü çok bekledik. Yıllardır sektörü, dünya pazarını, rekabeti bilen herkesin ortak düşüydü tasarımda dünya markası olmak. Sonunda bu düşe bir adım daha yakınız" diye konuştu.
Kaynak:Caraline giyim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder