Stil/Türkiye pazarı yabancı markalar için niye cazip

Lüks tüketime yönelik çok katlı mağazalarımızdan birinin genel müdürü bir tespitte bulunmuş: "Türkler artık yurtdışında yiyip içip geziyor, alışverişi Türkiye’de yapıyor."

Bu saptamasını neye göre yaptı doğrusu çok merak ediyorum. "Dünyada mağaza açacağınız bu kadar şehir varken Harvey Nichols mağazasını niye İstanbul’da açtınız" sorusu yöneltilen İngiliz yetkili şunu söylemişti: "Londra’daki mağazamızdan Araplardan sonra en çok alışverişi Türkler yapıyor. Bu yüzden Kanyon’da mağaza açmayı uygun gördük." Paris’te La Fayette mağazasından Türkler öylesine çılgınca alışveriş yapıyorlar ki, Fransızlar mağaza içerisinde Türkçe anons bile yapıyorlar. Örnekler daha da çoğaltılabilir. Avrupa’daki büyük şehirlerde müzelerde mumla arasanız Türk bulamazsınız ama mağazalar özellikle de lüks mağazalar Türklerden geçilmiyor. Peki Türkler yurtdışından niye bu kadar alışveriş yapıyor? Çünkü yabancı markaların ürünleri yurtdışında Türkiye’den çok daha ucuza satılıyor da ondan. Türkiye’de ancak indirim sezonunda markaların fiyatları Avrupa’daki fiyatlara yaklaşıyor. O yüzden satın alım gücü yüksek pek çok tüketici, sırf alışveriş için bile yurtdışına gidebiliyor. Bu durumu sadece Türkiye’deki perakendecilerin yüksek kâr marjı hırsına bağlamak çok doğru bir yaklaşım olmaz. Türkiye’de alışveriş caddeleri ve alışveriş merkezlerindeki kiralar gerçekten çok yüksek. Bir de milyon dolara varan hava paraları işin içine girdiğinde, yatırım maliyetleri daha da şişiyor. Alışveriş merkezleri semt pazarları gibi açılmaya devam ederken metrekare kiraları azalacağına daha da artıyor. Çünkü Türk pazarına girmeye hevesli o kadar çok yabancı marka sırada bekliyor ki...

Genç nüfus tüketiyor

Türkiye’de genç nüfusun yoğunluğundan olsa gerek, özellikle 16-35 yaş aralığındaki gençleri hedef kitle olarak belirleyen onlarca marka Türk pazarına girmek için can atıyor. Halihazırda Türkiye’de faaliyette olan Mango, Vakko’nun İstiklal Caddesi’ndeki binasını 23 milyon dolara satın aldığında herkes burun kıvırmıştı, ancak Mango’nun mağaza ciro ortalaması dünya genelinde 1 milyon dolarken bu rakam Türkiye’de 3.5 milyon dolar, bu da Türkiye’de genç nüfusun nasıl bir tüketim patlaması yaptığını gösteriyor. H&M’nin biri Avrupa yakasında, diğeri de Anadolu yakasında olmak üzere iki alışveriş merkezi ile görüşmeleri sürdürdüğü ve şu an pazarlık aşamasında olduğu söyleniyor. Ve şu da bir gerçek ki, hedef kitle olarak gençleri belirleyen ve onların bütçesine ve tarzına uygun kıyafetleri sunan Zara, Mango ve H&M gibi markalar çok hızlı büyümeye devam ediyorlar. Armani ve Gucci gibi pahalı ürün satan markaların cirosu Zara ve H&M’nin yanında devede kulak kalıyor. Özellikle Türkiye gibi genç nüfusun yoğun olduğu ülkeler Zara, Mango ve H&M gibi markalar için daha da önem kazanıyor. Ülkemizde büyüyüp dünyaya açılmaya çalışan yerli markaların da bu gerçeği dikkatlice değerlendirmesinde fayda var diye düşünüyorum.